top of page
  • Yazarın fotoğrafıZody Dijital

Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında


14.06.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 4/5/2023 Tarihli ve E: 2021/62, K: 2023/89 Sayılı Kararı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı

Kanun'un 04/01/1961 tarihli ve 212 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen 6. maddesinin birinci fıkrası ve yedinci fıkrasının ikinci cümlesinin, Anayasa'ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE OY BİRLİĞİYLE karar verildi.


İptal kararına konu olan birinci fıkrada, 5953 sayılı Kanun kapsamında çalışan gazetecilerin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için gerekli şartlar düzenlenmektedir. Bu bağlamda, meslekte en az beş yıl çalışmış olan gazeteciler, kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. Gazetecilerin kıdemleri, mesleki kıdem olarak değerlendirilmekteydi ve aynı işverende beş yıllık sürenin tamamlanması gerekmiyordu. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışan ve kıdem tazminatını 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca alan işçiler, Basın İş Kanunu'na tabi olan basın çalışanlarından farklı olarak aynı işverende -yalnızca- bir yılı tamamlayınca kıdem tazminatını hak etmektedir. Anayasa'nın "kanun önünde eşitlik" ilkesinin gereği olarak karşılaştırma yapılmaya müsait durumda olanlar arasında, lehine farklı düzenleme getirilen tarafa bir ayrıcalık tanınmaması için yapılan düzenlemenin nesnel ve makul bir temele dayanması ve ölçülü olması gerekir.


İş Kanunu kapsamında olan işçilerin bir yıllarını tamamladığında kıdem tazminatına hak kazanmaları, ancak Basın İş Kanunu kapsamında çalışan gazetecilerin kıdem tazminatına hak kazanmak için beş yıllarını tamamlamaları gerekmesi, "ölçülülük ilkesine" uymamakta ve ayrıca, nesnel ve/veya makul bir temele dayanmadığından Anayasa'nın "kanun önünde eşitlik ilkesine" de aykırılık oluşturmaktadır. Bahsedilen kural aynı zamanda, "mülkiyet hakkını" da ihlal etmektedir. Mülkiyet hakkı, parayla ölçülebilen her türlü mal varlığını kapsadığından her türlü alacak da mülkiyet hakkı kapsamındadır. Dolayısıyla basın çalışanlarının kıdem tazminatına hak kazanmak için beş yıllık süreyi doldurmak zorunda olmasına dair kural, açık bir dengesizlik oluşturması ve söz konusu farklı muamelenin ölçüsüz olması nedenleriyle Anayasa'nın 10. ve 35. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.


İlgili kuralın yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde ise Basın İş Kanunu kapsamında çalışan gazetecilerin "mülkiyet hakkına" dâhil olan kıdem tazminatının hesaplanma biçimi düzenlenmektedir. Düzenlemeye göre sürenin altı aydan az olması durumunda, bu süre için ödeme yapılmaması öngörülmüştür. Ancak İş Kanunu'na tabi işçiler bakımından ise kıdem tazminatı hesaplanırken kıdeme dahil tüm süreler hesaplamaya dâhil edilmektedir. Bu kuralla basın işçileri aleyhine bir düzenleme yapılmış olduğu açıkça görülmektedir. Bu sebeple basın çalışanlarının kıdem tazminatı hesaplanırken yıllık hizmetinin altı aydan az kısmının hesaba katılmamasına dair kural nesnel ve makul bir zemine dayanmadığından Anayasa'nın 10. ve 35. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.

11 görüntüleme0 yorum

Комментарии


bottom of page